Deprem Enkazında 20 Saatlik Bir Mücadele
Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremlerin yıl dönümünde, Kozan'dan Hatay'ın Altınözü ilçesine iş makinesiyle giden baba Yakup Özyıldırım'ın yürek burkan hikayesi, depremin acımasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kızı Beyzanur Özyıldırım (26), Altınözü'ndeki Yarseli İlkokulu'nda öğretmenlik yapıyordu. Depremin ilk anından itibaren kızıyla irtibata geçmeye çalışan baba, telefonlara cevap alamayınca umutsuzluğa kapılmıştı. Yolların kapalı, binaların yıkılmış olduğu İskenderun'dan geçerek Altınözü'ne ulaşan Yakup Bey, akrabalarıyla birlikte 20 saat boyunca amansız bir mücadele verdi. Yağmur altında, enkaz altında kalan kızını bulmak için canla başla çalıştı. Öğretmen arkadaşlarının yardımıyla enkazı kazarken, maalesef kızının cansız bedenine ulaştı. Bu acı anları, "Telefonların şarjı bitti, saatlerce kazdık. Demirleri kestik, cenazesini aldık" sözleriyle anlattı.
Baba Kızının Mezarı Başında Yüreklere Dağlayan Feryat
Baba Yakup Özyıldırım'ın, kızının mezarı başında "Kızım kalk ben geldim" diye feryat etmesi, yaşanan acının derinliğini gözler önüne serdi. Eşi Nezih Özyıldırım ile birlikte kızlarının kabrinde dua eden çiftin acısı, tüm Türkiye'yi derinden etkiledi. Ailenin, depremin yıl dönümünde yaşadıkları acının tazeliğini koruduğu, her gün kızlarının mezarını ziyaret ettikleri ve dua ettikleri belirtildi. Beyzanur Özyıldırım'ın ölümü, Hatay'da deprem nedeniyle hayatını kaybeden binlerce insanın acısını bir kez daha hatırlatıyor. Ailenin yaşadığı bu derin acı, depremin yaralarının hala taze olduğunu ve toplumun bu travmayı atlatmak için uzun bir süreye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bu büyük kayıp, tüm ülkeyi yasa boğdu ve bir kez daha deprem önlemlerinin önemini vurguladı.
Bir Öğretmenin Hikayesi: Beyzanur Özyıldırım
Beyzanur Özyıldırım, Hatay'da görev yapan genç ve başarılı bir öğretmendi. Depremde hayatını kaybeden binlerce kişiden sadece biriydi. Onun ölümü, depremin sadece binaları değil, hayatları, umutları ve geleceği de yıktığını gösteriyor. Altınözü'ndeki Yarseli İlkokulu'nda anasınıfı öğretmeni olarak görev yapan Beyzanur Özyıldırım, öğrencilerine ve ailesine çok bağlıydı. Onun anısı, depremin acımasızlığının yanı sıra, kaybedilen genç bir hayatın ve geleceğin de simgesi. Kozan'dan Hatay'a uzanan bu uzun ve acı dolu yolculuk, depremin izlerinin ne kadar derin olduğunu ve yaraların ne kadar zor ve uzun sürede iyileştiğini gözler önüne seriyor. Bu olay, deprem felaketinin kişisel hikayelerinin ne kadar dokunaklı olduğunu ve bu acıların unutulmaması gerektiğini vurguluyor.