Mecliste Kayıp Listeleri Çatıştı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında ilginç bir tartışma yaşandı. İçişleri Bakanı, depremde arama kurtarma çalışmaları devam eden 75 kişi olduğunu söylerken, CHP Milletvekili, kendi elinde 142 kişilik bir kayıp listesi olduğunu açıkladı. Milletvekili, bu listenin içeriğini Bakan ile paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Komisyonda yaşanan gerilim, hükümetin deprem sonrası kayıp kişilerle ilgili açıklamalarının doğruluğu konusunda soru işaretleri doğurdu. Bakanın sunduğu rakamlar ve vekilin elindeki listenin farklılığı dikkat çekti. Bu durum kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Milletvekili, Bakan'dan kamuoyunu bilgilendirmeyi talep etti. Konu ile ilgili detaylı açıklamaların bekleniyor olması önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Bakan'ın milletvekilinin sunduğu listeye ilişkin bir açıklama yapması bekleniyor.

Kayıp Kişi Sayısında Uyumsuzluk

İçişleri Bakanı, 6 Şubat depremlerinde 53 bin 725 kişinin hayatını kaybettiğini, 107 bin 213 kişinin yaralandığını ve 540 kişinin kayıp başvurusunda bulunduğunu belirtti. Bakan, yapılan DNA eşleştirmeleri ve diğer çalışmalar sonucu, 13 Kasım 2024 itibariyle 75 kişinin arama çalışmasının devam ettiğini açıkladı. Ancak, CHP’li milletvekili, 142 kişilik bir kayıp listesi olduğunu iddia etti. Bu listede çocukların da bulunduğu belirtildi. Milletvekili, Bakan’dan listenin kendisine iletilmesini istedi, fakat Bakan'ın bu talebe karşı vereceği cevap henüz bilinmiyor. Farklı rakamların varlığı, depremzedelerin kayıp sayısı konusunda şeffaflığın ne kadar sağlandığına dair endişeleri artırdı. Durumun netlik kazanması ve kamuoyunun aydınlatılması için detaylı bir araştırma yapılması talep ediliyor. Önemli olan depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmesi ve acılarının paylaşılmasıdır.

Kamuoyuna Açıklama Çağrısı

Komisyon toplantısında yaşanan gerilim, TBMM’de geniş yankı buldu. Milletvekili, İçişleri Bakanı'nın kamuoyuna açıklamalar yaparak şeffaflık ilkesini uygulamasını istedi. Farklı rakamların varlığı ve kamuoyunun aydınlatılması gerektiği vurgulandı. Olayın detaylarının kamuoyu ile paylaşılması, kayıp yakınlarının endişelerinin azaltılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Kamuoyu, bu olayla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor ve gerçek sayının netleşmesini bekliyor. Yaşananlar, devletin deprem sonrası olayları yönetme konusunda daha şeffaf olması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu durum, gelecekte yaşanabilecek benzer olaylar için önemli dersler çıkarılmasını da gerektiriyor.