6 Şubat Hatay depreminde evleri yıkılan 48 yaşındaki Meral Özbek, iki çocuğunu kaybetmenin derin acısını yaşıyor. Antakya'daki evlerinde 4 çocuğuyla depreme yakalanan Özbek, enkazdan iki çocuğuyla sağ kurtuldu ancak kızları Sedef (19) ve Melisa (12) hayatlarını kaybetti. Çocuklarını doğum gününde, 10 Şubat'ta toprağa veren Özbek, aynı depremde kardeşinin de eşi ve iki çocuğuyla hayatını kaybettiğini öğrendi. Geriye sadece 10 yaşındaki yeğeni Asya Dönmez kaldı. Özbek, kızlarını defnederken, yaklaşık 96 saat sonra enkazdan kurtarılan yeğenine sahip çıktı. Sol kolu ampute olan Asya'nın en büyük destekçisi olan halası, ona hem annelik yapıyor hem de geleceği için çabalıyor. Özbek, Asya'nın okuyup iyi bir meslek sahibi olmasını hedefliyor. Bu ağır kayıpların ardından yeğeninin varlığı, Özbek'in hayata tutunma sebebi haline geldi.
Kayıp ve Umut Arasındaki Bağlantı
Meral Özbek, yaşadığı acıları AA muhabirine anlattı. 6 Şubat'ı, sevdikleriyle uyuduğu bir geceden eksik olarak uyandığı bir gün olarak tanımlıyor. "6 Şubat, içimizde her zaman kanayan bir yara," diyen Özbek, iki kızını kaybetmenin tarifsiz acısını dile getirdi. Enkazda kızının, "Anne sen çıkacaksın, korkma ama ben çıkmayacağım, hakkını helal et" dediğini, 33 saat boyunca konuşamadığını ve Allah'a çocuklarının kurtulması için dua ettiğini anlattı. Doğum gününde çocuklarını defnetmek zorunda kaldığını ve hayal kırıklığını dile getirdi. Depremde çocuklarının yanı sıra, çok sevdiği kardeşi Yusuf Dönmez'i ve 9 yakınını daha kaybettiğini belirtti. Bu büyük kayıpların ardından hayata tutunma sebebinin yeğeni Asya olduğunu vurguladı. Özbek'in Mersin'den Hatay'a gelip çocuklarını defnetmesi de acının boyutunu gözler önüne seriyor.
Meral Özbek'in Yeni Ailesi
"Benim hayata tutunma sebebim Asya oldu," diyen Özbek, yeğenine annelik yapmanın verdiği huzuru dile getirdi. Asya'nın varlığı, acısını hafifleten tek şey oldu. Kardeşinin, Asya'ya sürekli "kimliğini al, halanın kızı ol" dediğini hatırlayan Özbek, yeğeninin bu durumu hissedip hissetmediğini merak ediyor. Özbek'in en büyük arzusu yeğenini ve hayatta kalan çocuklarını huzurlu ve sağlıklı bir şekilde büyütmek, onlara en iyi eğitimi vermektir. Asya ise halasıyla mutlu olduğunu, yüzmeyi sevdiğini ve milli sporcu olmayı hedeflediğini belirtiyor. Bu küçük kızın hayallerine tutunması, Meral Özbek'in acılı sürecinde umut ışığı olmaya devam ediyor. Asya'nın hayatta kalması ve Özbek'in ona gösterdiği sevgi, depremin acı mirasının arasında umut verici bir hikaye oluşturuyor. Antakya ve Hatay'ın yeniden yapılanma sürecinde, bu gibi hikayelerin daha çok duyulması gerekiyor.