Don Afetinin Tarım Üzerindeki Etkisi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 23 Şubat'ta başlayan don olayının Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere birçok ili etkilediğini ve çiftçilere büyük zarar verdiğini açıkladı. Bayraktar, görüntülü basın açıklamasında yaşanan doğal afetlerin ve alınması gereken önlemlerin değerlendirmesini yaptı. Şiddetli don olayı şeftali, nektarin, kayısı, erik, patates, soğan, karpuz, muz, avokado ve narenciye gibi birçok ürünü olumsuz etkiledi. Ziraat Odaları, zarar tespiti için ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı birimlerine başvurdu. Çiftçilerin zararlarının karşılanması ve bankalardan alınan kredilerin faizsiz ertelenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'na resmi yazılar gönderildi. Üreticilerin yaşadığı zorlukların bir an önce giderilmesi ve desteklerin sağlanması büyük önem taşıyor. Yaşanan don felaketi, zaten zor günler geçiren çiftçileri daha da zor duruma düşürdü.
Tarımsal Kuraklık Riski
Bayraktar, ilkbahar yağışlarının önemine dikkat çekerek, tarımsal kuraklık riskinin yüksek olduğunu belirtti. Ocak ayında Türkiye genelinde yağışlar mevsim normallerinin altında kaldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu oran %94'ü, Doğu Anadolu Bölgesi'nde %88'i buldu. Akdeniz Bölgesi %76, İç Anadolu Bölgesi %70, Karadeniz Bölgesi %36, Ege Bölgesi %32 ve Marmara Bölgesi %20 oranında yağış azalması yaşadı. 2025 Ocak ayı, son 24 yılın en düşük yağışını gördü. Bu durum, özellikle Güneydoğu Anadolu gibi stratejik tarım bölgelerini ciddi şekilde etkiliyor. Buğday üretiminin %22'si ve arpa üretiminin %13'ü bu bölgede gerçekleştiğinden, kuraklık ülke gıda güvenliğini tehdit ediyor. Sıcaklıkların da mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, kuraklık riskini daha da artırıyor. Sulama kaynaklarının yetersizliği, verim düşüklüğüne ve ürün kayıplarına yol açabilir.
Doğal Afetlerin Artışı ve Önlemler
Bayraktar, doğal afetlerin sayısındaki artışa dikkat çekerek, 2011 yılında 324 olan doğal afet sayısının 2024 yılında 1257'ye yükseldiğini vurguladı. Bu artış, tarımsal üretimi tehdit eden en önemli faktörlerden biridir. Ülke, 2008, 2014 ve 2021 yıllarında şiddetli kuraklıklar yaşamıştır. Bu kuraklıklar hem üreticilerin gelirlerini düşürdü hem de gıda arz güvenliğini tehlikeye attı. Sadece kuraklık değil, düzensiz yağışlar ve yüksek sıcaklıklar bitki hastalıklarını ve zararlıları da artırıyor. İlkbahar yağışlarının yeterli olması, tarımsal kuraklığı önlemek için kritik öneme sahip. Türkiye'nin tarımsal sürdürülebilirliğini sağlamak ve çiftçileri desteklemek için acil önlemler alınması gerekiyor. Bu durum, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük önem taşımaktadır. Çiftçilerimizin desteğe ihtiyacı var ve bu destek zamanında verilmelidir.