2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 7.7 büyüklüğündeki yıkıcı deprem, büyük felaketlere yol açtı. Hatay'da arama kurtarma çalışmalarına katılan ilk ekiplerden biri olan Erzurum İtfaiyesi, yaşadıkları zorlu anları ve insanların umutsuz çığlıklarını anlattı. Ekiplerin özverili çalışmaları, depremzedelerin hayatlarını kurtarmada önemli rol oynadı. Erzurum İtfaiyesi'nin kahramanca mücadelesi, felaketin yaralarını sarmada umut ışığı oldu. Depremden etkilenen bölgeye acil yardım götürmek için gece gündüz çalışan ekip, binlerce insanın hayatını kurtarmada önemli rol oynadı. Bu fedakarlık, Türkiye'nin dayanışma ruhunu gözler önüne serdi.

Erzurum İtfaiyesi'nin Hazırlığı ve Hatay'a Gidişi

Erzurum Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı İtfaiye Şube Müdürü Muhammet Bozdemir, ekiplerinin deprem ve benzeri afetlere karşı her zaman hazırlıklı olduğunu belirtti. "6 Şubat öncesi tüm unsurlarımızla, personelimizle, makine ve teçhizatımızla, alınan eğitimlerle hazır bekliyorduk. Erzurum AFAD, Jandarma ve bizim ekibimiz muhtemel bir İstanbul depremine müdahale için sürekli tatbikatlar yapıyordu. 6 Şubat depremi öncesi de bu tarz faaliyetlerimizi artırarak sürdürdük. Deprem anında hemen arkadaşlarımla irtibata geçtim. İtfaiye merkezinde buluştuk ve durum değerlendirmesi yaptık. Bölgeden bilgi akışı oldu. Arama kurtarma ekibimiz hızlı bir şekilde hazır hale getirildi. Hatay'da görev yapacağımız iletildi ve yola çıktık. Yoğun bir kar yağışı vardı o gün. Hatay'da 150'ye yakın personelimizle hemen arama ve kurtarma faaliyetine başladık. İlk olarak bir anne ve çocuğunu yaralı kurtardık. İlerleyen zamanlarda enkaz altında 81 insanı canlı olarak çıkardık. 410 vefat eden vatandaşımıza ulaştık. Erzurum'dan özellikle gönüllü gençlerimiz deprem bölgesinde yardım etmek için çırpınıyordu. Halkımızın birliği ve beraberliği her şeyin üstündeydi." dedi.

Enkaz Altından Umut Çiçekleri

İtfaiye personeli Emre Mirzabeyoğlu, Hatay'a giderken ikinci depremi yolda yaşadıklarını anlattı. "Hiç durmadık ve bir an önce Hatay'a ulaşmak istedik. Oraya ulaştığımızda gökyüzü simsiyah ve yağmur olanca hızıyla yağıyordu. Ama duyduğumuz tek şey insanların çığlıkları ve yardım talepleriydi. Enkazdan kurtulan insanlar kolumuzdan tutup, bir enkaza soktuğunu ve yakınlarını kurtarmamız istediğine şahit olduk. Ekip olarak dağıldık ve canlıları kurtarmanın telaşına düştük. Elif apartmanında kurtardığımız bir kızı çocuğu vardı. İsmi Ravza idi. Her 6 Şubatta onu ararım. Yıl içinde ararım, durumunu sorarım. Depremde yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve hissettiklerimiz anlatılmaz. Sanki başka bir boyuta geçiyorsunuz. Bu da bizi daha fazla sorumlu hale getiriyordu. O anlarda yemek, içmek ve uykuyu unutuyorsunuz. Enkaz altında yakınları olan bir ablamızın bizim bu halimizi fark etmesi ve hazır çorba yaparak bize ikram etmesi unutulacak gibi değil. Çok hüzünlendik." diye konuştu. Kurtarma çalışmaları sırasında yaşanan zorluklar ve umut dolu anlar, ekip üyelerinin hafızasına derin izler bıraktı. Depremzedelerin cesareti ve dayanışma ruhu, kurtarma ekiplerini de etkiledi.

Unutulmaz Kurtuluş Hikayeleri

Erzurum İtfaiye personeli Oğuzhan Samancı da Hatay'a ulaştıklarında durumun vahametini daha iyi anladıklarını söyledi. "Soğuk ve yağış vardı. Arama ve kurtarma ekibi olarak şehre ilk giren ekip bizdik. Çevremizde zaman içinde kalabalıklar oluştu. Bu nedenle ekip olarak dağılmaya ve bizden yardım isteyen insanlara cevap vermek zorunda kaldık. Bizde çaresizdik. Herkese yardım etmeye ve ulaşmaya çalışıyoruz. Ama imkanlar ve sayımız da kısıtlı. Elde olan imkanları en iyi şekilde kullanmaktan başka çaremiz yoktu. Elif apartmanında bir kız çocuğunun olduğu söylendi. Bina çok riskli idi. Kimse oraya girmek istemedi. Ama biz apartmana girdik. Orada insanlarla bir aile olduk. Depremin dördüncü gününde bir çocuğu çıkardık. Ambülansa götürdüğümüzde aç olup olmadığını sorduk. Kendisi sakallı bir dedenin kendisine süt verdiğini söyledi. Bu bizi çok derinden etkiledi. Hüngür hüngür ağladım. İnanılmaz olaylara tanık olduk. Bazı şeyler anlatılmıyor, yaşamak ve görmek lazım. Deprem bölgesinde hiç yorgunluk hissetmiyorduk. İnsanları kurtarmaktan başka düşüncemiz olmadı. 6 aylık bir bebeği enkaz altında dördüncü günde annesinden ayrı kurtardık. Daha sonra annesini kurtardık. Bunu mantık içinde anlamak ve anlatmak çok zor. Rabbim bir daha yaşatmasın." dedi. Ekip üyelerinin anlattıkları, depremin yıkıcı gücünün ve insan dayanışmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.