Hatay'ın Yayladağı ilçesine bağlı Şenköy Mahallesi'nde, 6 Şubat deprem felaketinin yıkıcı etkileri hala hissediliyor. Mahalle mezarlığı, 400'e yakın deprem kurbanının son uykusuna yattığı yer olarak, asrın felaketinin acı bir gerçeğini gözler önüne seriyor. Mahalle sakinleri, kayıplarının derin üzüntüsünü yaşarken, mezarlık ziyaretleri onlara depremin dehşetini tekrar hatırlatıyor. Deprem öncesinde 800 kişilik bir nüfusa sahip olan Şenköy'de, yaklaşık 500 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Bu kayıpların büyük bir bölümü Antakya'da ikamet eden, ancak Şenköy'e nüfus kayıtlı kişilerden oluşuyor.
Depremin Yıkıcı Etkisi
Kahramanmaraş merkezli depremler, Hatay'ı en çok etkileyen bölgelerden biri oldu. Yüzlerce bina yerle bir olurken, yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Şenköy'de yaşanan yıkım ve can kaybı, bölgenin depreme ne kadar savunmasız olduğunu gözler önüne seriyor. Aileler, yakınlarını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşarken, birçok aile tamamen yok oldu. Mahalle sakinleri, enkazdan çıkarılan cesetlerin defnedilmesinin 18 gün sürdüğünü belirtiyor. Bu süreçte, Antakya mezarlıklarında sahipsiz bir şekilde defnedilen 100'e yakın deprem kurbanı da bulunuyor.
Mezarlık, Acının Simgesi
Şenköy Muhtarı Sait Döş, "Küçük kıyameti yaşadık. Her mezarlığa geldiğimizde depremi tekrar yaşıyoruz" diyerek yaşadıkları acıyı dile getiriyor. Mahalle sakinleri, mezarlıkta bulunan 400'e yakın mezarın, yaşanan felaketin büyüklüğünü ve kaybedilen hayatların sayısını gözler önüne serdiğini vurguluyor. Mezarlığın bir bölümünde tek bir aileden 12 kişinin mezarının bulunduğu belirtiliyor. Deprem sabahından gecesine kadar defin işlemlerinin yapıldığını anlatan vatandaşlar, yaşadıkları olayın psikolojik etkilerinin devam ettiğini söylüyor.
Yaşanan Acıların Boyutu
Hüseyin Tankut, deprem gününü anlatırken, sabah 7'den gece 2'ye kadar defnedilme işlemleriyle uğraştıklarını belirtiyor. Hidayet Çayırcık ise, 6 Şubat gecesinin mahşeri bir gece olduğunu ve herkesin ölüm korkusu yaşadığını ifade ediyor. Şenköy halkı, 500'e yakın şehit verdiklerini ve acılarının tazeliğini koruduğunu belirterek, kayıpların telafisi mümkün olmayan bir acı olduğunu vurguluyor. Bu acıların tedavisi ve iyileşmesi zaman alacak gibi görünüyor. Deprem sonrası bölgedeki yaşamın yeniden düzenlenmesi için uzun bir süreç gerekiyor.