AK Parti Hatay Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Şubat ayında PKK'nın silah bırakmasının gündeme geleceğini öngördü. Yayman, bu beklentinin önemli bir provokasyon olmaması ve her şeyin yolunda gitmesi durumunda gerçekleşebileceğini vurguladı. Bu gelişmenin Türkiye'nin tarihini olumlu yönde değiştireceğini ve ileri adımlar atılmasını sağlayacağını düşünüyor.

Dijital Gündem ve Sosyal Medya Düzenlemeleri

Yayman, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nun yoğun bir gündemle çalıştığını belirterek, dijital telif yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi. Emek hırsızlığının önüne geçilmesi ve gerçek gazeteciliğin korunması için bu yasanın hayati önem taşıdığını ifade etti. Sosyal medyada yaş sınırı tartışmalarına da değinen Yayman, bu konuda bilim insanlarının ve uzmanların karar vermesi gerektiğini, ancak sosyal medyanın yıkıcı etkilerinin göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Komisyonun, uluslararası dijital şirketlerin topluluk kurallarına uyması ve çocuk, birey ve kamu düzeninin korunması için çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürütüldüğünü ve sosyal medyaya giriş yaşıyla ilgili düzenleme yapılacağını bildirdi. 13 veya 16 yaş sınırının tartışıldığını, ancak aile ve öğretmenlerden gelen geri bildirimlerin 13 yaş sınırının daha uygun olduğunu gösterdiğini ekledi. Komisyonun ilk toplantısında Netflix platformunun davet edileceğini de duyurdu.

DEM Parti'nin Tarihsel Görevi

Devlet Bahçeli'nin DEM Parti'ye yönelik çağrısına değinen Yayman, bu çağrının tarihsel önemini vurguladı. Suriye'deki gelişmelerin ardından bu çağrının öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Abdullah Öcalan'ın da konuya ilişkin açıklamalar yaptığını hatırlatan Yayman, şimdi sıra DEM Parti'de olduğunu ve tarihsel görevini yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

PKK'nın Silahları Bırakması

Yayman, PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili olarak, Şubat ayı içerisinde önemli gelişmeler olacağını ve Türkiye'nin geleceği için olumlu adımlar atılacağını umduğunu dile getirdi. Ancak bu beklentinin önemli bir provokasyon olmaması ve her şeyin yolunda gitmesi şartına bağlı olduğunu da ekledi. Bu gelişmenin Türkiye'nin tarihini olumlu yönde değiştireceğine ve ülkenin ileri adımlar atabilmesine olanak sağlayacağına inandığını söyledi.