Depremin Yarasını Sarıyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan yıkıcı depremlerin ardından, bir öğretmen eşini ve yeni doğmuş bebeğini kaybetmenin derin acısıyla yüzleşirken, hayata tutunma mücadelesi veriyor. Adını gizli tutmayı tercih eden öğretmen, ilindeki bir okulda görev yapıyor. Deprem gecesi ailesiyle birlikte yaşadığı ev yerle bir olurken, kendisi ve 6 yaşındaki oğlu ağır yaralarla kurtulmuşlardır. Kayıpların derin acısıyla boğuşurken, mesleğine ve öğrencilerine olan bağlılığı, hayata devam etmesindeki en büyük güç kaynağı.

Öğretmenler Günü'nde Acı Anıları

'te kutlanan Öğretmenler Günü'nde yaşadığı acıları paylaşan öğretmen, felaketin ardından öğrencilerinin büyük bir travma yaşadığını ve onlarla birlikte bu travmayı atlatmaya çalıştığını dile getirdi. Depremin yarattığı yıkımın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkilerinin de uzun süre devam edeceğini vurguluyor. Minik öğrencilerinin yüzlerindeki umudun kendisine umut olduğunu ve mesleğine olan bağlılığının onu ayakta tuttuğunu sözlerine ekledi.

Öğrencilerine Umut Aşılamak

"Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına uygun olarak, öğrencilerimizin geleceğine umut aşılamak için çalışıyorum. Onlar benim için her şeyden önemli" diyen öğretmen, öğrencileriyle birlikte yeni bir başlangıç yapma çabası içinde olduğunu, tüm zorluklara rağmen eğitimin kesintiye uğramaması için mücadele ettiğini ifade etti. Hayatın devam ettiğini, umudun her zaman var olduğunu, öğrencilerine ve mesleğine olan bağlılığının sayesinde bu acıları aşacağına inanıyor. Eşini ve kızını kaybetmenin derin üzüntüsüyle, geleceğe yönelik umutlarını ve öğrencilerine olan sevgisini paylaşırken, öğretmenlik mesleğinin insani boyutunu da güçlü bir şekilde sergilemiş oluyor. Öğrencileriyle birlikte, hayatın normale dönmesi ve yaraların sarılması için çabalarını sürdüreceğini belirtti.